Düşünce Dergisi > Arşiv > sayı 19 / cumhuriyet |

prof dr sevtap kadıoğlu ile röportaj quot cumhuriyet dönemi bilim

prof. dr. sevtap kadıoğlu ile röportaj "cumhuriyet dönemi bilim hayatında bilim kurumlarının rolü"

Cumhuriyet rejimi bilim kurumsallaşmasına neden önem vermiştir? Çünkü bilimin kurumsallaşması bilimin organize olması ve bilimsel faaliyetlerin daha sistematik ve düzenli olarak yürütülmesini sağlamak bakımından bu önemlidir.

Cumhuriyet, ilanından sonra, yerleştirmek istediği toplumsal değerleri ve idari düzeni hem tasarlamak hem de tabana yayılmasını sağlamak için kurumsallaşmaya önem vermiştir. Teşkil edilecek kurumlar eliyle hedeflenen değişim ve dönüşümlerin başarıya ulaşacağı kurgusundan hareket edilmiştir. Biz de Cumhuriyet sayısında, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı, Bilim Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sevtap Kadıoğlu ile Cumhuriyet’in kurumlarını, bu kurumların işlevlerini, amaçlarını konuştuk.

Hocam merhaba, bugün sizinle bir bilim tarihçisi olarak yüzyıllık Cumhuriyet Dönemi’nin bilim hayatını değerlendiren bir röportaj yapmak istiyoruz. Cumhuriyet Dönemi bilimini ve özellikle de bilim kurumlarını konu eden araştırmalar yapan ve dersler veren bir akademisyen olarak bu konuya nasıl bir giriş yapmak istersiniz?

Aslında cevap sorunun içinde. Sorunuzda Cumhuriyet Dönemi bilim hayatımızın bir değerlendirmesini yapmak istediğinizi ifade ettiniz. O halde biz de bir toplumun bilim hayatının değerlendirilmesinin nasıl yapılabileceği konusuna değinelim. Bir toplumun bilim hayatı, başta üniversiteler olmak üzere çeşitli bilimsel araştırma kurum ve enstitüleri çerçevesinde gerçekleştirilen faaliyetleri içermektedir. Bir toplumun bilim hayatının değerlendirilmesinin bir yolu da bu bilimsel araştırmaların gerçekleştirildiği kurumları incelemektir. Ben de aslında akademik çalışmalarımı bilim kurumlarının ve bu kurumlarda görev yapan bilim insanlarının çalışmalarına yoğunlaştırmış bulunmaktayım. Çünkü Erken Cumhuriyet yıllarından itibaren ülkemizin bilim hayatına etki eden öncü bilim kurumları, Cumhuriyetimizin yüz yıllık bilim hayatını şekillendiren kurumlar olarak önem taşımaktadırlar.
Cumhuriyet Dönemi’ni aslında 100. yıldan itibaren bir tarih olarak idrak etmeye başladık. Çünkü bilim tarihçileri esas olarak bu dönemden biraz uzak durmuşlardır. Çünkü objektif, bağımsız ve de isabetli yorumlar yapabilmek için gerçekten olaylar üzerinden belirli sürelerin geçmiş olması gerekir. Öncelikle şu soruları sormak gerekmektedir. Bir toplumun bir dönemin bilim hayatı nasıl değerlendirilir? Bilim tarihçileri bu değerlendirmeyi yapmak için nelere bakarlar? Bir toplumun bilim hayatı gerçekleştirdiği bütün bilimsel faaliyetlerin tamamından oluşur ve bu faaliyetler de büyük ölçüde bilim kurumları tarafından gerçekleştirilir. Üniversitelerdir, araştırma enstitüleridir, bilime özgü kurulmuş çeşitli kurum ve kuruluşlardır ve bu bilimsel faaliyetler bu kurumların çevresinde gerçekleşir. Bir toplumun bilim hayatını incelemenin bir yolu da bilim kurumlarını incelemekten geçer. İşte benim de bir bilim tarihçisi olarak seçtiğim yol budur. Tabii bu çalışmalara, bu kurumlarda görev yapan bilim insanları da onların biyografileri de dahildir. Erken Cumhuriyet yıllarının da önemli özelliği, her alanda olduğu gibi, bilimde kurumsallaşmanın ve her konuda yeni kurumların kurulduğu ya da Osmanlıdan devralınan kurumların yeniden dizayn edildiği dönem olmasıdır. Bugün özellikle Cumhuriyet Dönemimizin 100 yıllık bilim hayatını şekillendiren de bu dönemde kurulan kurumlardır.

Röportajın devamı Düşünce Dergisi'nin Cumhuriyet sayısında...

Â