Türk tarihi, diğer milletlerin tarihine nazaran, tartışmasız en uzun soluklu ve olayların yoğun yaşandığı bir süreci oluşturur. Tarihi gelişmeler söz konusu olduğunda günümüzde yaşanan sıkıntılardan en önemlisi, Türk tarihini bir bütün olarak düşünmek yerine Türklerin birçok çok devlet kurup yıktıkları şeklinde yaygın olarak kabul görmüş kanaattir. Meseleye bu tarz yaklaşıldığında, her dönemde tarih sahnesinde bulunmakla birlikte, sürekli olarak devlet kuran ama bu devleti yaşatmaktan aciz kalan ve sonuçta yerine başka devlet kuran ama istikrarı yakalayamayan bir Türk Milleti algısı ortaya çıkmaktadır ki bu doğru bir bakış açısı değildir. Evet, Türk Milleti her dönemde tarih sahnesinde yer almıştır. Ama bu yer alış istikrarsız bir görünüm arz etmez. Aksine, Türkler yüzyıllar boyunca varlığını devam ettirmiş, Dünya’ya nizam vermiş uzun soluklu devletler oluşturmuşlardır. Özellikle de son bin yıllık tarihi süreçte Anadolu merkezli olarak kurulan, zaman zaman büyüyüp cihanşümul hale gelip dünyaya yön veren, zaman zaman da bir takım sıkıntılar yaşaması sebebiyle coğrafyası küçülen, süper güç olma konumunu kaybeden ama her dönemde Dünya siyasetinin önemli aktörleri arasında yer alan bir Türk devletinin varlığından söz edebiliriz. Anadolu merkezli kurulan bu Batı Türk Devleti’nin yanında, Türkistan merkezli olup tarih boyunca çeşitli uzantıları olan bir de Doğu Türk Devleti’nin varlığı da tartışmasız bir gerçektir.
İşte konumuzu teşkil eden Anadolu merkezli Batı Türk Devleti’nin adı TÜRKİYE’dir. Türkiye, geçmişten tevarüs ettiği değerler üzerinde bugün de varlığını devam ettirmektedir.
Â