Düşünce Dergisi > Arşiv > Sayı 15 / Din |

mezhep kimliği ve sosyo-politik tezahürleri

Mezhep kimliğinin üzerinde kurulduğu dört sütun şunlardır: Bir dizi dini hakikat etrafında örgütlenen Doktrin boyutu, Yerel veya bölgesel ölçekte kendisini gösteren Ulus altı boyut, Devlet seviyesinde ve ulus kimliğin yansıtıldığı prizma olarak ulusal boyut, jeo-stratejik rekabet, uluslararası veya ulus aşırı dayanışma ve uluslararası ilişkilerin bir prizması olarak ulus-aşırı boyut

Mezhep kelimesi, Arapça kökenli olup gitmek fiilinden türemiş “gidecek yer ve yol” anlamında mekân ismidir. Terim olarak ise “Dinin inanç esaslarını veya amelî hükümlerini anlama ve yorumlama konusunda kendine özgü yaklaşımlara sahip düşünce sistemi; bu yaklaşımlar etrafında meydana gelen ekolleşmenin ürünü olan ilmî ve fikrî birikim”1 şeklinde tanımlanabilir. Kelime her ne kadar Arapça kökenli olsa da çağdaş Arapçada bu tabiri karşılamak için “taife”, mezhepçilik için “taifiyye” kelimeleri kullanılmaktadır. İslam tarihi içerisinde siyasi, itikadî veya fıkhi görüş ve ekollerin ortaya çıkması sürecinde de millet, nıhle, fırka gibi tabirler kullanılmıştır. Aynı kelime Fars diline de geçmiş olup Farsçanın yaygın konuşulduğu İran’da ise mezhep kelimesi daha çok din tabirinin yerini tutacak şekilde bir anlam genişlemesine uğramıştır. Dolayısıyla örneğin “mezhebi” sıfatı herhangi bir ifadeye eklendiğinde dar anlamıyla mezhebe değil; dine dair olan hemen her şeyi kapsayacak şekilde anlaşılabilir. İngilizce ve çoğu Latin kökenli dildeki sect kelimesi ise Latince yol, patika anlamındaki sectus veya takip etmek anlamındaki sequi fiilinden türemiş bir isimdir.

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin "Din" sayısında...