Toplum bir ilişkiler ağıdır ve her dönemin egemen iletişim biçimi o topumun yapısını belirler. İnsanın toplumsallaşma sürecinde hâkim iletişim biçimlerine göre sergilenen tutum ve davranışlar zamanla kalıcı hale gelir, bireyin ve toplumun dünya algısını değiştirir ve yeni bir zihniyet ve kimlik algısının oluşmasına kaynaklık eder. Sözlü ve yazılı iletişim dönemlerindeki yüz yüze iletişimin yerini bugün küreselleşme ve internet teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte dijital iletişim biçimi almıştır. Sanal ağlar üzerinden gerçekleştirilen bu yeni iletişim biçiminin beraberinde getirdiği tutum ve davranışların kalıcı hale gelmesiyle yaşanan değişmede “ağ toplumu” denilen yeni toplum yapısını ortaya çıkmıştır.
Küreselleşme ile yaşanan toplumsal değişimi Zygmunt Bauman “göçebeliğin intikamı” olarak tanımlamaktadır. İnsanların küresel ölçekli hareketliliğini ifade eden bu kavram, sınırların kalktığı bir dünyada mobil yaşam biçiminin geçmişteki göçebe toplum yapısına benzerliğine dikkat çekmektedir. Toplumsal ve kültürel değişmenin en önemli sebeplerinden biri olarak geçmişten bugüne pek çok sosyal bilimcinin inceleme alanına giren göç, esas itibariyle insanların fiziki olarak bulundukları sınırları aşmasıyla gerçekleştirdikleri nüfus harekeleridir. Bauman da göç literatüründen aldığı bu kavramla, insanların fiziki olarak yer değiştirmesinden ve mobilizasyonundan bahsederken temelde küreselleşme ile birlikte yaşanan toplumsal ve kültürel değişime işaret etmektedir.
Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin Göç sayısında...