Düşünce Dergisi > Arşiv > Sayı 10 / Üniversite |

durmuş hocaoğlu’na göre üniversite

Durmuş Hocaoğlu, Üniversite meselesini ilköğretim düzeyinden ele almakta, üniversitenin maddi ve manevi boyutlarını birlikte işlemekte, üniversitenin problemlerinin kaynaklarını ortaya koymakta ve Türkiye’nin gelişebilmesinin yolunun eğitimin külliyen yeniden yapılandırılmasıyla mümkün olacağını savunmaktadır.

“Üniversite bir dert yumağı; bir cadı kazanı;

giremeyen bir yanar, giren iki yanar.”
- Durmuş Hocaoğlu

1948’de Bayburt’ta doğan ve 2010 yılında İstanbul’da vefat eden Hocaoğlu, ilmi kariyerine İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği lisans programıyla başlamıştır. 1974’te mezun olmasının ardından 1982’ye kadar Mühendis olarak çalışan Hocaoğlu, 1982 yılında Marmara Üniversitesi Fizik Bölümü’ne Öğretim Görevlisi olarak atanmıştır. 1982’den sonra ise Fizik alanında “Tekil Lineer Sistemler İçin Geliştirilen Bir Transformasyonun Yorumu Üzerine” teziyle yüksek lisans, felsefe alanında “Descartes’in Fizik Anlayışı” teziyle yüksek lisans ve “Türk-İslâm Düşünce Tarihinde ve Modern Fizik’de Kozmos” teziyle doktora eğitimlerini tamamlamıştır. Hocaoğlu’nun ilmi kariyerinin kısa bir hülasası olan aldığı akademik dereceler, kendisinin arayışı neticesinde oluşmuş ve metodunu inşa etmesine neden olmuştur. Hocaoğlu, ölümüne kadar Bilim Felsefesi ve Siyaset Felsefesi konuları etrafında birçok eser ortaya koymuştur.1 “Devletçilik Bumerangı”, “Düşük Şiddetli Devrim” ve “Laisizmden Milli Sekülerizme” kitapları yayımlanan Hocaoğlu’nun en temel gayesi Türk milletini layık olduğu mevkie çıkarmak olarak karşımıza çıkmaktadır. Türk Milliyetçi Düşüncesi’nin teorik bir zemine oturtulması için ciddi emek sarf eden Hocaoğlu’nun akademik başyapıtı, Laisizmden Milli Sekülerizme adlı kitabıdır. Kitabın temel tezi, Türk Milletinin fiilen yaşadığı batılılaşma eyleminin idrakine ererek batılılaşmayı milli bir modernleşmeye doğru çevirmenin elzemliği üzerine inşa edilmiştir. Ancak Hocaoğlu, akademik başyapıtını tamamlayamadan vefat etmiştir. Bu sebepten ötürü kitapta belirli meselelerin yeterince irdelenmesi gerçekleştirilememiştir. Hocaoğlu, Türk Milliyetçiliği ve Türk Milleti’nin geçirdiği dönüşüm konularının yanı sıra eserlerinin ciddi bir kısmını Türk Aydını konusunda yoğunlaştırmıştır. Hocaoğlu’na göre Türk milletinin kurtuluş reçetesi, geçirdiği dönüşümü kavramakta, aydın problemini çözmekte ve geçmişiyle kopan bağını doğru biçimde tesis ederek geleceğine hamle etmekte yatmaktadır.

Erol Güngör, hayatını değiştiren ve kendisinin olduğu kişi olmasına vesile olan, talebesi olmakla iftihar ettiğini beyan ettiği Hocası Mümtaz Turhan’ın ardından yazdığı yazıda, Turhan’ın bilim anlayışını, “Ben hayatımda onun kadar şahsiyetinin bütün boyutlarını bu derece ahenkli hale getirmiş ve hepsini ilimci düşünce esası etrafında birleştirmiş ve bütünleştirmiş başka insan görmedim. Turhan’ın ilme verdiği değere bakanlar, karşılarında sanki on dokuzuncu yüzyıl pozitivist veya siyantistlerinin bir temsilcisi var zannederlerdi. Fakat yakından dikkat edildiği zaman onun ilmi bir put edinmek yerine ilmi vazgeçilmez bir vasıta, çok kıymetli bir alet saydığı görülürdü.”2 olarak ifade etmiştir. Durmuş Hocaoğlu’nun üniversiteye bakışı ve üniversiteden beklentisi esasında en iyi olarak Güngör’ün, Turhan için yazdığı cümlelerle ortaya çıkmaktadır. Hocaoğlu, ilme verilebilecek en yüce değeri vermekte ve ilmi vazgeçilmez bir mevkie yerleştirmektedir. Çalışmamızda Hocaoğlu’nun üniversiteye bakışı, ilmi kariyeri ve eserleri üzerinden ortaya konulmuştur. Hocaoğlu, Üniversite meselesini ilköğretim düzeyinden ele almakta, üniversitenin maddi ve manevi boyutlarını birlikte işlemekte, üniversitenin problemlerinin kaynaklarını ortaya koymakta ve Türkiye’nin gelişebilmesinin yolunun eğitimin külliyen yeniden yapılandırılmasıyla mümkün olacağını savunmaktadır.

1 “Biyografi”, http://durmushocaoglu.com/dh/biyografi.asp (Erişim Tarihi: 01.01.2020).

2 Erol Güngör, Sosyal Meseleler ve Aydınlar (İstanbul: Ötüken Neşriyat, 1996), s. 209.

 

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin Üniversite sayısında...

 

İlgili Yazılar
takdim yerine üniversiteyi yeniden düşünmek
Sayı 10 / Üniversite
takdim yerine / üniversiteyi yeniden düşünmek

Haziran 2020

Sayı 10 / Üniversite
medreseden üniversiteye üniversitelerimizin tarihi

Ağustos 2020