Kimlik, özellikle modernleşmeye paralel olarak, yeni bir siyasal yapılanma biçimi olan ulus devletlerin dünya haritasında boy göstermeye başlaması ile birlikte önemi artan ve tartışılan bir kavram/olgu olmuştur. Bu bağlamda aslında ulus devletin harcını oluşturan milletin, kim olduğu sorusu ve milletin tanımlanması sorunsalı büyük ölçüde kimlik konusuyla alakalıdır. Son çeyrek asırda yaşanan gelişmeler (soğuk savaşın sona ermesi, küreselleşme, yükselen liberalizm, iletişim teknik ve teknolojilerindeki gelişme vb..) göz önünde bulundurulduğunda “kimlik” in de bundan etkilenmiş olması muhtemeldir. Türkiye açısından içerisinde bir devlet dönüşümünü, hükümet sistemi değişikliklerini, siyasal politik ve ekonomik gelişmeleri/değişimleri, iç ve dış birçok faktörü barındıran imparatorluğun son yüzyılı, kimlik konusunda da önemli değişikliklerin gözlemlenebileceği bir zaman zarfını işaret etmektedir. Bu zaman zarfı özellikle “kimlik” konusunda adeta bir laboratuar işlevi görecektir. İşte bu makalenin konusu bahsi geçen dönemde Türkiye’de yaşanan kimlik değişim/dönüşümünün yakın plana alınarak incelenmesidir.
..........
Tuğrul Korkmaz