Düşünce Dergisi > Arşiv > sayı 18 / Manipülasyon |

kitap değerlendirmesi: şimdi reklamlar

Twitter’da amaç mesaj paylaşmaktı, Instagram’da ise asıl odak fotoğraftaydı. Kalple beğenmeyle birlikte öz onay bağımlılığı sorununa dönüşecek bir furya başladı. “Selfie” çılgınlığı ile birlikte mecra da büyüdü. Reklamcılar, geleneksel yollardan ulaşamayacaklarıkadar takipçiye sahip girişimci Narkissoslar, yani influencerlar aracılığıyla insanlara ulaştı.

Dikkatimizi içeriğini tam olarak okumadan onayladığımız anlaşmalarla ücretsiz içerikler sunan şirketlere sunuyoruz. Yolda yürürken billboardlarda bize kendini hatırlatan markalara gözümüz takıldığında aslında dikkatimiz çalınmış olmuyor mu? Reklamlardan kurtulmak için premiuma geçmenin yollarını arıyoruz, hatta sanki yeni iki sınıf bile oluştu: Standart üyeler ve premium üyeler... Peki nereden çıktı bu reklamlar ve dikkatimiz neden bu kadar kıymetli? Tim Wu’nun 2016 yılında yazdığı ve 2017 yılında Başak Karal’ın titiz çevirisiyle The Kitap yayınlarından çıkan “Dikkat Tacirleri” adlı eser reklamcılığın tarihini anlatıyor: “İnsan Zihnine Girmek İçin Verilen Amansız Mücadele” alt başlığıyla. Peki nedir reklamcılık? “Genelde bir çeşit “bedava” cazibe unsuruyla hedef kitleyi bir araya toplamak ve söz konusu kitlenin dikkatini en yüksek parayı verene satmak” (2020: 12).

Yazar reklamcılık yerine “dikkat tacirliği” demeyi, “müşteri geri dönütü” yerine “dikkat hasadı” metaforunu kullanmayı tercih ediyor. Çünkü aslında dikkat, reklamcılar için tahıl gibi hasat edilen bir şey. Zaten kitaptaki ünlü reklamcıların beyanlarıyla da bu adlandırma örtüşüyor.

Dikkat Tacirleri” eseri, reklamcılığın tarihini anlatmakla birlikte medya araçlarının topluma etkisi ve oluşturduğu yeni alışkanlıklar üzerine de bir alt metin sunuyor: Poster, gazete, radyo, televizyon, bilgisayar, internet, akıllı telefon…

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin "manipülasyon" sayısında...