Düşünce Dergisi > Arşiv > Sayı 14 / Piyasa |

yeşilçam’a yön veren bölge işletmeciliği sistemi

Türk sinema endüstrisinde ilginç bir sinema anlayışını oluşturan Bölge İşletmeciliği Sistemi, 1965 ile 1975 yılları arasında varlığını sürdürmüştür. Yetmişli yılların ikinci yarısından sonra televizyonun yükselişe geçmesiyle birlikte sinemaya olan ilginin azalmasıyla; artan siyasal olaylarla; sinemada erotik ve dövüş filmlerinin ortaya çıkmasıyla birlikte bölge işletmeciliği işlemez duruma gelmiştir.

“Sinema hem bir sanat, hem de bir sanayidir; bazı ülkeler de kocaman bir sanayi kolu, ağır sanayi ya da otomotiv sanayisi kadar devasa, önemli ve (bazen) inanılmaz yatırımlarla inanılmaz kârlar getiren.”
Giovanni SCOGNAMİLLO


Sinema, Giovanni Scognamillo’nun ifade ettiği gibi hem bir sanat hem de devasa bir endüstridir. Büyük paraların harcandığı ve kazanıldığı, uluslararası dolaşıma açık olan bu endüstri, büyük bir ekonomik döngüye sahiptir. Bütçe yani para; büyük, hayali, çılgın senaryolar olduğu kadar minimal hikâyeleri anlatan senaryolar için de gereklidir. Başka bir ifadeyle hem blockbuster (büyük bütçeli) filmler için para şarttır hem de art house (sanat)/bağımsız filmler için. Çok küçük, eş-dost ortaklığında çekilen bağımsız filmlerde bile iyi-kötü paraya ihtiyaç duyulur. İlk film imece usulü ortaya çıkarılsa dahi sinema hayatının devamı için para, hayati önem taşımaktadır ve bu engel hep önünüze çıkacaktır. Bu yüzden sinemacılarımızın aklına bir fikir geldiğinde yapımcılarımızın aklına “Bu film acaba bize ne kadara mal olur sorusu gelir?” Yapımcı hep bu sorunun peşinde olur. Amaç çok fazla açılmadan işi bitirip mümkün olduğunca büyük kazanç sağlamaktır.

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin "Piyasa" sayısında...