Düşünce Dergisi > Arşiv > Sayı 3 / Devlet |

devletin ideolojik aygıtı olarak sinema

devletin ideolojik aygıtı olarak sinema

Duygusal boyutta özdeşleşebileceği kahramanlar ile hayalleri bir araya getiren sinema, devletin ideolojisi ile toplum arasında bir arabulucu gibidir. Genellikle ise bu arabuluculuk devletin hanesine artı puan yazdıran ikna ile sonuçlanır.

Sinema, her geçen gün etki alanını genişleten bir sanat dalıdır. Salt bir sanat aracı olmanın dışında Adorno’nun ifade ettiği gibi kültür endüstrisinin ana sektörüdür de aynı zamanda. Kültürün, ideolojinin ve verilmek istenen mesajın çok rahat bir şekilde seyirciye aktarılabildiği sinema, mevcudiyetindeki birçok sanatın avantajını da açık olarak kullanır. Resmin, fotoğrafın, müziğin, edebiyatın, dansın, mimarinin insan ruhundaki etkileri sinema ile bir bütün halinde hedef kitleye aktarılır. Belki de bu yüzden sinema diğer sanatlardan daha çok sevilir ve hep bir adım öndedir. Zengin türler ve alt türler içinde sinemaseverler, korkuyu, aşkı, gerilimi, acıyı, mutluluğu ve zaferi yaşarlar.

“Sinema, kültürler arası etkileşimlere en açık alanlardan biridir. Kitleseldir ve kültürün en hızlı, kalıcı taşıyıcısıdır. Bu bağlamda egemen kültürlerin en çok iştahını kabartan alandır. Büyük bir endüstri olması sinemayı küresel ekonominin bir başka cazip aracı haline getirir, getirmektedir.”1

............

 

Mesut Aytekin

İlgili Yazılar
parayı bulan filmini çeker
Sayı 2 / Para
parayı bulan filmini çeker

Haziran 2015

Sayı 6 / Göç
sinemanın göç hali

Haziran 2017