Düşünce Dergisi > Arşiv > Sayı 3 / Devlet |

türklerde devlet ve arşiv

türklerde devlet ve arşiv

Osmanlı Devleti’nin resmî kâğıda ve arşive verdiği değeri hiç kimse, Sultan III. Mustafa’nın kendisine ait bir fermandaki şu sözleri kadar ortaya koyamazdı: “Defterler, devletin hazinesi mesabesindedir. Tek harfine bile zarar gelmesinin hesabını hiç kimse veremez.”

Devlet, bir ülkede siyasî ve askerî egemenlik gücünü elinde bulunduran organizasyonun/örgütlü yapının adıdır. Hiç şüphesiz böylesi bir yapının uzun süreli ve başarılı olması, güçlü ve hızlı işleyen bir bürokrasi ile mümkündür. Bürokrasi devletin “görünen yüzü”dür; bu sayede tebaa veya vatandaş devletin varlığını hisseder. Devlet de, bürokrasisi eliyle kendine bağlı insanların hem kendisiyle ve hem de diğer insanlarla ilgili işlerini halletmeye çalışır. İyi işleyen bir bürokrasi devleti güçlü ve başarılı kılarken ona bağlı insanları da büyük oranda mutlu eder.

Bürokrasi, Latince “bureau” ve “cratie” kelimelerinden oluşan bir birleşik kavram olup devlet bürolarının/dairelerinin yetkilerini kullanan sistemin adıdır. Bir başka deyişle, bu dairelerin hem kendi içlerindeki
ve hem de başka daireler arasındaki işleyişi ve onun kurallarının tümü bürokrasi kapsamındadır. Bundan dolayı bürokrasinin bir tanımı da devlet örgütleri yönetimidir.

Fransız siyaset bilimci Duverger’e göre bürokrasi devletin işleyen bir mekanizmasıdır. Bugün bile şikayet ettiğimiz ve adına bürokrasi dediğimiz her şey, Duverger’in mekanizma dediği yapının içinde mevcuttur. Bundan dolayı Duverger’e göre bürokrasi şu üç anlama gelmektedir:
-Tüm devlet örgüt ve personeli
-Belli bir örgütlenme biçimi/modeli
-Kırtasiyecilik