Türk dilinin ve edebiyatının çeşitli ürünlerinin hemen hemen ilk örneklerinin verildiği Eski Uygur Türkçesi döneminde, Eski Uygurların yüksek bir felsefî düşünceye sahip olduklarını gösteren eserler de kaleme alınmıştır. Özellikle Budizm inanışından dolayı pek çok eser Türkçeye tercüme edilmiştir. Bu eserler arasında Abhidharma metinleri gibi felsefî eserler önemli bir yer tutmaktadır. Bu felsefî metinler, bu metinleri tercüme edenlerin düşünce ve bilgi alt yapısının oldukça derin olduğunu gösteren eserlerdir. Eski Uygur Türkçesine tercüme yoluyla kazandırılan bu eserler; terimlerin, ibarelerin kullanımı ve fikir yürütme açısından değerlendirildiğinde bu eserleri tercüme eden kişilerin Budizmi, kendi ana dilini, Sanskritçeyi ve Çinceyi çok iyi derecede bildiğinin ipuçlarını vermektedir.
Bu tercüme eserlerin Sanskritçeden Çinceye, Çinceden de Eski Uygurcaya çevrildiği bilinmektedir. Bu eserlerde Budist felsefenin yanı sıra dil bilimi ve gramer tarihimizi yakından ilgilendiren konular da ele alınmış ve bu konular üzerinde uzun uzun durulmuştur.
Sanskritçedeki gramer problemlerinin ele alındığı Abhidharma metinleri Eski Uygurcaya tercüme edilirken Eski Uygur Türkçesinde bu terimlerin nasıl ele alındığı, terimler için hangi karşılıkların bulunduÄŸu ve gramer terimlerinin ele alınış ÅŸekli o dönemin gramer anlayışı ile ilgili oldukça önemli bilgiler vermektedir.Â
Â