Kapitalizmin İnsanları
İnsan ne için yaşar? Felsefe ve din kitaplarında bu soruya muhtelif cevaplar verilmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı; kendi kitaplarında dinin amacını, insanları dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşturmak olarak tanımlanıyor. Peki amaç daha çok mutlu olmak mıdır, Allah rızası mıdır, saygın olmak mıdır, onurunu korumak mıdır, daha çok itibar mıdır, güç müdür? Kimi insan, anne ve babasını mutlu etmek için yaşar. Kimisi bir başkasını mutlu etmek için yaşar, kimi kendisini. Bazı insanlar da hayattayken ömrünü adayacakları soyut kavramlar bulur. İktisat da insanî bir bilim olarak üretime, tüketime ve alış-verişe ilişkin davranışları incelerken insan nedir, nerden geldik ve nereye gidiyoruz, gayemiz ne gibi temel sorular üzerinden yola çıkmak zorundadır. Nitekim iliklerimize kadar hissettiğimiz liberal kapitalist ekonomi de bu sorulara yanıt vererek önce felsefesini, sonra matematiğini, hukukunu, kurumlarını ve kendi yarattığı yaşam biçimlerini oluşturmuştur.
Günümüz iktisadî anlayışın en temel kuramlarından birisi ‘‘rasyonel seçim teorisi’’dir. Bu kurama göre rasyonel insan, mutluluğunu maksimize edecek şekilde tüketim yapan insan demektir. Tüm iktisadî yapı, ekonomik ilişkiler, talep eğrisi, reklam stratejileri daha fazla mutluluğu hedefleyen ve daha fazla faydayı amaçlayan insan tanımı üzerine....