Vergi, kamu giderlerinin finansmanı açısından özellikle günümüz için oldukça önemli bir olgudur. Bu kavram, tarihsel süreçte farklı şekillerde anılsa da, toplumsal yaşam tarihi kadar eski bir maziye sahiptir denilebilir. Köken olarak şekli ve maddi olarak bir çeşit hediye olan vergi, şeklen hediye olma özelliğini muhafaza edip tarihsel süreçte gittikçe gelenekselleşen bir yükümlülük sıfatı taşıyan bir yardım şekline bürünmüştür. Sonrasında da gerçek bir zorunlu ödemeye dönüşüp günümüz formunu kazanmıştır.1 Bu durumu vergi kelimesi yerine kullanılan kelimelerin diğer anlamlarına bakarak gözlemleyebiliriz. İlk olarak “yardım, rica, hediye” anlamlarında kullanılan kavramların yerine zamanla “fedakârlık, vazife” anlamına gelen kelimeler seçilmiş ve en nihayetinde “zorunluluk” anlamındaki kelimeler verginin karşılığı olarak kullanılmıştır.2
David Ricardo vergiyi, bir ülkenin toprak ve emek ürünlerinden hükümetin emrine verilen parça olarak tanımlamakta3 ve bu tanım içindeki hükümet ibaresi vergi ile iktidar arasındaki ilişkiye dair çıkarımlar sunmaktadır. Bu yazıda Ricardo’nun dikkat çektiği minvalde kısmen siyasal iktidar-vergilendirme münasebetine değinilecektir.
1 Günter Schmölders, Genel Vergi Teorisi, İstanbul Üniversitesi Fakülteler Matbaası, 1976, 4. Baskı, s. 4.
2 Salih Turhan, Vergi Teorisi, İstanbul Üniversitesi Fakülteler Matbaası, İstanbul, 1977, s. 2.
3 David Ricardo, Siyasal İktisadın ve Vergilendirmenin İlkeleri, çev. Barış Zeren, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, İstanbul, 2015, 3. Baskı s. 128.