Ulusalcı söylemin çoğu, Batı’da ortaya çıkmış olup, oradan siyasal bir söylem olarak yoğunlaşmış ve bütün dünyaya yayılmıştır. Batı’nın sahip olduğu bu deneyim bir mukadderatmış gibi algılanmaktadır. Bu durum Batılı toplumlar tarafından evrensel olarak gösterilirken, bu gelişmelerden etkilenen ve gidişatında hâkimiyet kuramayan, dışarıdan gelen rüzgârlar doğrultusunda şekillenen Batı dışı toplumlar için de geçerlidir. Bundan dolayıdır ki aynı tarihsel ve sosyal süreci yaşayamayan Batı dışı toplumlarda ortaya çıkan modernleşme hareketleri Batı ile aynı tarz bir durum ortaya koymuş olmayıp bunlardaki modernleşme-ulusalcılık- cumhuriyet gibi hareketler, çoğu zaman patolojik bir niteliğe bürünmüşlerdir. Bu bağlamda Türkiye’de bir modernleşme projesi olarak görebileceğimiz cumhuriyetin de bu patolojik niteliğe sahip olduğunu görmek mümkündür.