Giriş: Unutmak ve hatırlamak üzerine; Elde var ulus devlet!
Bugün ulus devleti tartışmaya açanlar ulus devletin roman gibi kurgusal bir eser olduğunu, ulus devletin insan eliyle inşa edildiğini, ulus devlet kurgusunun son beş yüz yılda Avrupa’nın 1500 devletini 50 devlet bayrağı altında birleştirirken, Türklerin Viyana’dan Çin’e uzanan üç imparatorluğunu: Osmanlı, Safevîler ve Babürlüler’i onlarca parçaya ayırdığını, bizim kurduğumuz ulus devletin ise artık tükendiğini ifade etmektedir. Özellikle muhafazakar aydınlar millet kelimesinin Kur’ân-ı Kerimde birçok yerde millet-i İbrahim olarak geçtiğini, bu anlamda bir nevi kalpazanlıkla din manasına gelen bu kelimenin anlamının değiştirilerek ulus kelimesi yerine kullanıldığını, ulusların yakın geçmişi unutturarak ve uzak geçmişin mitlerini ve efsanelerini hatırlatarak inşa edildiğini belirtmektedirler.
Yazımızın konusu ve asıl vurgulamak istediğimiz husus ulus devletten de ziyade üniter devlettir. Ancak, son dönemde ulus devlete yönelik fikri hücumların zihnimizde yarattığı sualler ile meseleye giriş yapmak hem kavram zeminimizi oturtmamızı hem de meseleleri neden tarihle birlikte ele almamız gerektiğini anlatmamızı sağlayacaktır.