İnsan, diğer tüm canlılar gibi kendi cinsi ile iletişim kurmaya ihtiyaç duyan bir varlık. Peki, bunu sağlamanın birçok farklı yolunu geliştirmiş olan insan için, giyinmek de bir iletişim yolu olabilir mi?
Toplumsal açıdan kıyafetlerin ifade ettiği en önemli anlamlardan biri şüphesiz iletişim/karşılıklı etkileşim boyutudur. Dil ile giyim arasında birebir ilişki kuran The Language of Clothes kitabının yazarı Alison Lurie’ye göre giyim bir dildir ve diğer diller gibi kelime ve dil bilgisine sahiptir. Bu dil, tek ve evrensel bir dil de değildir; tıpkı konuşma dilleri gibi farklı aksanlara sahiptir. Buna göre kişinin üzerindeki kıyafetlerin tamamı bir cümledir ve ana giyim unsurlarına ilave edilen süsler ve aksesuarlar bu cümlenin sıfat ve zarflarını ifade eder.1
Roland Barthes ise konuşma dili ile giysilerin dili arasında bu kadar kesin bir paralellik kurulamayacağını savunur. Çünkü dilde her şey bir göstergedir; kendisi bizzat anlamlıdır, anlamı taşımaz. Oysa giyim kodunda kıyafetler anlam belirtmeden önce de var olsalar da kendileri anlam ifade etmekten ziyade anlamları taşırlar. Taşıdıkları anlamlar ise göz alıcı ancak uçucu anlamlardır. Moda, kimliksiz nesneleri alır ve onları anlamla doldurur, onlara birer gösterge olarak hayat verir; aynı zamanda verdiği hayatı onlardan geri alabilir. Bu açıdan anlam, nesneye bahşedilmiş bir lütuftur.2 Umberto Eco da giysilerin kendilerini, üzerinde anlaşılmış, açık ve net göstergelerle ifade etmediklerini; bunun yerine işaretler ve ipuçlarından oluşan bir bütün sayesinde ifade kazandıklarını savunarak bunu “alt kod” terimi ile kavramsallaştırmıştır. Fred Davis de giysileri dil ile birebir örtüştürme fikrine karşı çıkarken; aynı zamanda giysilerin ve giyinmenin bir çeşit iletişim olduğuna da dikkat çeker. Ancak bu iletişime konu olan, çoğunlukla benlik (esas olarak toplumsal kimlik) ve cinsiyet, cinsellik, toplumsal statü, yaş benzeri unsurlar temelinde onu saran kültürel değerlerle ilgili bir iletişimdir.3 Bernard da bu fikri destekler. Ona göre de giysi, toplumsal etkileşimde; iletişim bağlamında bir sembol olarak kullanılır. Bu semboller, bireyin içinde bulunduğu toplumsal, kültürel, siyasal ve ekonomik yapıda anlam üretirler ve kimliklerin sosyal, ekonomik, siyasi, dini içerimlerindeki ifadelerde önemli rol oynarlar.4 Giysilerin anlam belirtme biçimlerini dil ile birebir uyuşturmaktaki zorluğun bir boyutu da iletişim dilinde geçerli olan, karşılıklı olarak sarf edilen sözcüklerin üzerine bina edilerek kurulan iletişimi, giyim diline aynen nakletmenin mümkün olmamasıdır.
1 Lurie, A. (1981). The Language of Clothes, New York: Random House, s. 185-189.
2 Barthes, R. (2008). Moda Dizgesi. M. Rifat, (Der.) Yazma Arzusu, İstanbul: Sel Yayıncılık, s. 105-107.
3 Davis, F. (1997). Moda, Kültür ve Kimlik. Ö. Arıkan (Çev.). İstanbul: Yapı Kredi Yayınları, s. 211.
4 Bernard, M. (2001). Fashion as Communication, New York: Routledge, s. 47-68.