Düşünce Dergisi > Arşiv > Sayı 17 / Türkçe |

ilkokul ve ortaokullarda türkçe öğretimi

Dil öğretiminin başlangıç noktasında yer alan okuma-yazma, iletisi olan her şeyi anlamlandırmayı hedefleyen okuryazarlık sürecine doğru gelişim gösterir. Bu gelişim, yalnızca tek tip bir okuryazarlık sürecinin değil, okuryazarlığın doğasını bir süreç olarak kavramaya dayanan çoklu okuryazarlıkların kapılarını aralar.

Bugün ana dili eğitimi sadece Türkiye’de değil dünyada, bireyin kendisi dâhil herkesle iletişim kurabilmesi, çevresini kavrayabilmesi, ileriki yaşlarda diğer bilim dalları ile ilgili kendini yetiştirebilmesi ve hem birey hem de toplumun bir parçası olarak kimliğini oluşturabilmesi için hayati önem taşımaktadır. Çocuğun çevresindeki dil kullanımına bağlı olarak doğar doğmaz başlayan dil edinimi, ilkokula başladığı yıldan itibaren dil gelişimine evrilmektedir. “Dil edinimi” terimi, çocuğun çevresinde konuşulan dili, çevresindekiler düzeyinde konuşabilme sürecini işaret ederken dil gelişimi ise kişinin edindiği dili kullanma yetisiyle ilişkilidir (Sezer, 1993: 101). O hâlde ilkokulla başlayan süreçteki ana dili eğitimi, çocuğun dil gelişimini hedef alır. “Türkçe eğitimi, ana dili eğitiminin başlıca ve en önemli evresidir; çünkü ilkokul ve ortaokuldaki 6-14 yaşlarındaki çocuklar doğa, insan, ahlak vb. hakkındaki temel bilgileri bu yaşlarda öğrenirler. Bu bilgiler onların zihinlerine sözcüklerle, terimlerle, dilin söyleniş biçimleriyle (vurgular ve tonlamalarla) yerleşir. Denebilir ki insanların temel söz dağarcıkları bu yaşlarda oluşur” (Göğüş, 1993: 6). Bu doğrultuda ilkokul ve ortaokulu kapsayan 2019 Türkçe öğretim programının özel amaçları; “dinleme/izleme, konuşma, okuma ve yazma becerilerinin geliştirilmesi” şeklinde temel becerilerle başlayarak Türkçeyi bilinçli ve doğru kullanma; söz varlığını zenginleştirme; duygu, düşünce ve hayal dünyasını geliştirme; bilgiyi araştırma, keşfetme, yorumlama ve zihinde yapılandırma becerilerinin geliştirilmesi; basılı materyaller ile çoklu medya kaynaklarından bilgiye erişme, bilgiyi düzenleme, sorgulama, kullanma ve üretme becerilerinin geliştirilmesi; eleştirel bakış açısı kazanma şeklinde daha karmaşık becerileri kapsamaktadır (MEB, 2019: 8). En temel becerilerden başlayarak insanoğlunun yaşamını anlamlandırabilme ve dünyayı okuyabilme hedefine kadar süren bu yolculuk doğal olarak beraberinde birçok konuyu da gündeme getirmektedir. Söz konusu ilkokul ve ortaokulda Türkçe öğretimi olunca bu ana başlığı üç temel alanla ilişkilendirmek mümkündür: Çoklu okuryazarlıkların temeli olarak Türkçe öğretimi, Türkçe öğretiminde farklı yönelimler ve disiplinlerarası uygulamalar, Türkçe öğretiminin sorunları.

Yazının devamı Düşünce Dergisi'nin "Türkçe" sayısında...